Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başvurusu
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), engelli bireylerin ve engelliler konusunda faaliyet gösteren STK’ların hak arama süreçlerinde önemli bir aktördür. KDK, 12 Eylül 2010 tarihindeki Anayasa referandumu ile Anayasanın 74’üncü maddesinde yapılan değişiklikle kurulmuştur (https://www.ombudsman.gov.tr/ ) 14/06/2012 tarih ve 6328 sayılı yasa ile Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmuştur.
KDK’nın kuruluş amacı kamu hizmetlerinin işleyişinde menfaat/hak kaybına uğradığını düşünen gerçek ve tüzel kişiler için bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmaktır. Kurumun görevi, idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü; eylem ve işlemleri ile, tutum ve davranışlarını incelemek, araştırmak ve kamu idaresinde idareye tavsiyelerde bulunmaktır.
Yukarıdaki tanımdan anlaşılacağı üzere KDK, gerçek kişiler (yani vatandaşlar) ile tüzel kişiler (dernekler, vakıflar, özel şirketler vb.) ile devlet kurumları arasında hakemlik yapan, birey ile idare arasındaki sorunları, idare mahkemelerine gitmeden önce uzlaştırma yoluyla çözmeye çalışan bir kurumdur.
KDK’ya yapılan başvurular sonucunda kurum kamu idarelerine ve kamu kurum ve kuruluşlarına, aşağıda sıralanan şekillerde tavsiye kararlar verebilir:
- Kamu kurumu tarafından hatalı davranıldığının kabulü
- Menfaat kaybına uğrayan gerçek kişi ya da tüzel kişinin zararının tazmini
- İşlem yapılması veya eylemde bulunulması
- Mevzuat değişikliğinin yapılması
- İşlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi
- Uygulamanın düzeltilmesi
- Uzlaşmaya gidilmesi
- Tedbir alınması
Ancak KDK’nın yukarıda ifade edilen tavsiye sadece tavsiye niteliğinde olup, kararları bağlayıcı nitelikte değildir. Zira Türk siyasal sistemine göre, ancak ve ancak mahkeme kararları her kurum ve kişi açısından bağlayıcıdır. KDK ise bir yargı kurumu olmayıp, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlı olarak çalışan bir denetleme, inceleme ve uzlaştırma kurumudur. Ancak KDK’nın kararlarının tavsiye niteliğinde oluşu etkisiz bir kurum olduğu anlamına gelmez. Aksine, kurumun verdiği kararların, kamu kuruluşları üzerinde (KDK’nın saygın ve tarafsız bir devlet kurumu olması vb. sebeplerle) olumlu etki yapması ve insan haklarının gelişmesi açısından beklenebilir bir durumdur. Bu yüzden menfaat kaybına uğrayan engellilerin ve engelliler konusunda faaliyet gösteren STK’ların sorunlarını mahkemelere taşımadan önce KDK’ya başvurması tavsiye edilecek bir yaklaşım olacaktır.
Hangi Kurumlarla Yaşanan Sorunlar İçin Kamu Denetçiliği Kurumuna Başvurulabilir?
- Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri (bakanlıklar, bakanlıklara bağlı kurumlar),
- Sosyal güvenlik kurumları,
- Mahallî idareler (il veya ilçe belediyeleri), mahalli idarelerin bağlı idareleri, mahalli idare birlikleri,
- Döner sermayeli kuruluşlar, kanunlarla kurulan fonlar,
- Kamu tüzel kişiliğine haiz kuruluşlar,
- Kamu iktisadi teşebbüsleri, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar,
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişileri hakkında KDK’ya başvurulabilir.
Yukarıdaki listeden de anlaşılacağı üzere, KDK başvuruları çok geniş bir alanı kapsamaktadır. KDK’ya başvuru yapılacak konuların dışında kalan başvuru alanları aşağıda sıralanmıştır.
Kamu Denetçiliği Kurumunun İnceleme ve Görev alanı dışında kalan işlemler
Aşağıdaki iş ve işlemler için Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuru yapılamaz:
- Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile re’sen imzaladığı kararlar ve emirler,
- Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler,
- Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar,
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askerî nitelikteki faaliyetleri.
Kamu Denetçiliği Kurumuna Başvurunun Ön Koşulları
- Gerçek ya da tüzel kişilerin Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurulabilmesi için idarenin işlem, eylem veya tutum ve davranışlarından kaynaklanan bir menfaat ihlali bulunması gerekir. Bu bağlamda gerçek bir kişi ya da tüzel bir kişi bir başkasının maruz kaldığı menfaat kaybı için KDK’ya başvurmaz.
- Ancak şikâyetin insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması hâlinde, menfaat ihlali şartı aranmamaktadır. Bu bağlamda, STK’lar, dernekler kendi alanları içinde olsun veya olmasın Kuruma doğrudan şikayet başvurusunda bulunabilmektedirler.
- KDK’ya şikayet başvurusunda bulunulması için, kural olarak “idari başvuru yollarının tüketilmiş olması” gerekir. (İdari başvuru süre ve koşulları hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayınız) Yani, menfaat kaybına uğradığını düşünen kişi ya da tüzel kişinin yasal süreler içerisinde, işlemi yapmış olan makamdan ya da üst makamdan, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi, yeni bir işlem yapılması veya işlemden doğan zararın giderilmesini istemiş ve sonuç alamamış olması gereklidir. Başka bir deyişle; idari başvuru yapılmış, 60 gün içerisinde ya olumsuz cevap ya da hiç cevap alınamamış olması gerekir. Bunun yanında varsa eğer, özel kanunlarda yer alan zorunlu idari başvuru yollarının tüketilmesi gerekir.
- Ancak idari başvuru süresi sırasında telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde ya da kanunlarda açıkça kesin olduğu belirtilen, yani itiraz etmenin sonuç vermeyeceğinin kesin olduğu işlemlerine karşı idari başvuru yolları tüketilmeden, doğrudan kuruma şikâyet başvurusu yapılabilir.
- Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuru için idare tarafından verilecek cevabın tebliği tarihinden ya da idare tarafından 60 gün içinde cevap verilmediği takdirde (istek reddedilmiş sayılır) bu sürenin bittiği tarihten itibaren, 6 ay içinde Kuruma şikâyet başvurusunda bulunulabilir.
- İdarenin tutum ve davranışları ile kanunlarda kesin olduğu belirtilen işlemlere karşı; gerçekleşme, öğrenme veya tebliğden itibaren 6 ay içinde Kuruma şikâyet başvurusunda bulunulabilir.
Başvuru Yapılamayacak ya da Başvuru Yapılsa Dahi İncelenemeyecek Şikâyet Başvuruları
KDK, bazı durumlarda yapılan başvuruları incelemeden başvuru sahibine iade edebilmektedir. İncelenmeyen başvuru türleri aşağıdaki konu başlıklarını içermektedir:
- Yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış (davalar) uyuşmazlıklar,
- Sebepleri, konusu ve tarafları aynı olup incelenmekte olan veya daha önce sonuçlandırılan şikâyetler hakkında yeniden yapılan şikâyetler,
- Belli bir konuyu içermeyen şikâyetler (dilek, temenni, öneri, vb.)
- Gerçek ve tüzel kişiler için başvuruda bulunması gereken adı-soyadı, T.C. kimlik numarası, imza, yetki belgesi, tüzel kişilik numarası gibi zorunlu bilgileri içermeyen şikâyetler, kurum tarafından incelenmez.
Kamu Denetçiliği Kurumuna Başvuru Nasıl Yapılır?
- Ön koşulları sağlayan başvurular, kurumun matbu olarak hazırlamış olduğu şikâyet başvuru formu doldurularak yapılabilir. Gerçek ve Tüzel Kişiler Kamu Denetçiliği başvuru formu için buraya tıklayınız.
- Ancak başvuruya konu olan olayı destekleyici ek belgeler de forma eklenmelidir. Örneğin menfaat kaybına uğramış gerçek ya da tüzel kişiler idare arasında gerçekleşmiş yazışmalar, engelli kişilerin engellilik raporları vb. gerekli destekleyici belgeler de forma eklenmelidir.
- Başvuru formları, sade, gereksiz uzatmalardan kaçınılarak, sadece olay anlatımı içerisinde kalınarak doldurulmalıdır. Gereksiz ayrıntılara girilmemelidir. Olay anlatımında, tarihi akış, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde kalınarak anlatıma dikkat edilmelidir.
- Formun şikâyet konusu ve talep ile ilgili kısımlarda talebe dayanak olacak kanun maddelerinden alıntı yapılmasında fayda bulunmaktadır. Örneğin erişilebilirlik ile ilgili bir düzenleme talep ederken 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un Geçici 2. ve 3. maddelerinden alıntı yapmanız yararlı olacaktır.
- Hazırlanmış başvuru dosyaları mümkünse birden fazla okunmalı, imla hataları veya anlatım bozuklukları tespit edilerek düzeltilmelidir. Bunun yanında, dosya konu hakkında ilgili uzmanlara okutulması ve görüş alınmasında fayda bulunmaktadır. Sayfamızda paylaşmış olduğumuz örnek dosyaların incelenmesi, dosyanın hazırlanması için önemli bir adımdır.
- Şikâyet başvurusu, Kuruma veya Kurumun gerekli gördüğü yerlerde açacağı bürolara; elden, posta, e-posta, faks veya elektronik başvuru sistemi yoluyla ulaştırılır. Ancak, faks veya elektronik posta yoluyla yapılan başvurulara ait dilekçe asıllarının 15 gün içerisinde Kuruma gönderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, şikâyet başvurusu geçersiz sayılmaktadır.
- Diğer taraftan, haklı bir nedenin bulunması halinde başvuru yapılan yerde yardımcı olunmak suretiyle sözlü şikâyette bulunulması mümkündür. Ayrıca, illerde valilikler ve ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da şikâyet başvurusu yapılabilmektedir. Ancak, burada, valilik ya da kaymakamlığın şikâyet başvurusuna ilişkin herhangi bir inceleme gerçekleştirmediklerinin altını çizmekte yarar görülmektedir. Valilik veya kaymakamlıklar, şikâyetleri tarih ve sayı vermek suretiyle kayıt altına aldıktan sonra şikâyet başvurusunu ve varsa eklerini en geç 3 iş günü içerisinde doğrudan Kuruma göndermektedirler.
KDK Karar Süreci
- KDK’ya yapılan şikâyet başvuruları, inceleme ve araştırma, şikâyet tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde sonuçlandırılır.
- Kararlar ilgili mercie ve şikâyetçiye tebliğ edilir.
- Başvuran aleyhine karar alınması ya da idarenin tavsiye kararına uymaması durumundan dava açma süresinin yeniden işlemeye başlar. Bu süreç, aşağıdaki şekilde ilerler:
- İncelenemezlik kararı, red kararı ya da karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi hâlinde; durmuş olan dava açma süresi, kararın şikâyetçiye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar.
- Tavsiye kararı verilmesi halinde; kararın ilgili idareye tebliğ edilmesinden itibaren idarece 30 gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmemesi ya da eylemde bulunulmaması halinde durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlar.
- İnceleme ve araştırmanın şikâyet başvuru tarihinden itibaren 6 ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlar.