Uluslararası insan hakları sözleşmeleri ülkelerde haklarının korunması, geliştirilmesi ve artırılması için önemli fırsatlar yaratmaktadır. Söz konusu sözleşmelerin asıl hedefi; hakların geliştirilmesi, ulusal uygulamaları uluslararası kabul görmüş standartlar seviyelere taşıması, uygulamalardaki süreç takibinin teşvik edilmesi, yasaların ve politikaların etkinleştirilmesi ve bu politikaların uygulanmasında olası eksikliklerin ortadan kaldırılmasıdır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 1950’den bu yana yürürlüktedir. Söz konusu Sözleşmenin uygulanması denetlemek ve varsa ihlalleri tespit ederek, üye ülkelerin Sözleşmenin sınırlarında kalmasını sağlamak amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bir denetim mekanizması olarak işlev görmektedir. Söz konusu Sözleşme Avrupa Konseyi’ne üye ülkeleri kapsamaktadır –ki Türkiye Konsey üyesidir. Ancak üye olmak yeterli değildir, aynı zamanda Sözleşmeye o ülkece taraf olması gerekmektedir. Türkiye 1987’den bu yana AİHM’ne bireysel başvuru hakkını kabul etmiştir.
AİHM’ne bireysel başvuru yapabilmek için temel kurallar şunlardır:
Mahkemeye konu olan taraf ülke AİHS’e ve varsa Ek Protokollerine taraf olmalıdır
Başvuru konusu AİHS ve/veya Ek Protokollerince (Ek Protokollere de taraf olunmuşsa) korunan haklar kapsamında olmalıdır
AİHM’ne müracaat edebilmek için iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekir. Başka bir deyişle ilk derece mahkemesinin, temyiz makamının ve Anayasa Mahkemesindeki tüm süreçlerin tamamlanması gerekir. Ancak istisnai olarak: iç hukuk yollarının etkisiz olması, engelleyici bir hukuki düzenlemenin bulunması, başvuru konusunda yerleşmiş bir yargı içtihâdının bulunması, Sözleşmeye aykırı yerleşmiş bir idari uygulamanın bulunması, kamu gücünün hukuki başvuru yollarının kullanılmasına izin vermemesi ve davaların makul sürede tamamlanmasının mümkün olmaması durumunda iç hukuk yolları tüketilmeksizin AiHM’ne doğrudan başvuru yapılabilir.
Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması gerekir
Devletin çekince koyduğu maddelerden birine ilişkin olmamalı
AİHM’e, iç hukuk kararının kesinleşmesinden itibaren en geç 6 içinde müracaat edilmesi zorunludur.
Dava, başka bir uluslararası denetim mekanizması tarafından ele alınmamış olmalıdır.
Gerçek yahut özel tüzel kişiler aleyhine AİHM’ne dava açılamaz.
Temyiz süreci 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşmiş, sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edilmiş ve sonuç alınamamış davalar AİHM’e götürülebilir.
AİHM’nin resmi dilleri her ne kadar İngilizce ve Fransızca olsa da, Türkçe başvuru da kabul edilmektedir.
Başvurular sadece posta yoluyla yapılabilir. Başvuru adresine ulaşmak için lütfen tıklayınız
Başvurularda profesyonel hukuki destek alınması önerilmektedir. Her ne kadar başvuru aşamasında bir avukat tarafından temsil edilme zorunluluğu olma da, kabuledilebilirlik aşamasından sonra bir avukatla başvurucunun temsil edilmesi zorunludur.
Başvuru formu için lütfen (EN) tıklayınız.
Başvuru formu için lütfen (TR) tıklayınız.
Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.
Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinin Komitelerine Başvuru
Türkiye Birleşmiş Milletler’in (BM) birçok insan hakları sözleşmesini onaylamış ve taraf olmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:
- BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi
- BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi
- BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi
- BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi
- BM İşkenceye Karşı Sözleşme
- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi
- BM Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi
Bu sayfada özellikle Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi üzerinde durulacaktır.
Türkiye, BM Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi’ni (EHS) 30 Mart 2007’de imzalanmış, 3 Aralık 2008’de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilen 5825 sayılı Kanunla onaylanmıştır. EHS’nin bireysel başvuru hakkını tanıyan Ek İhtiyari Protokolü ise 28 Eylül 2009’da imzalanmış ve 3 Aralık 2014 tarihinde 6574 sayılı Kanun ile onaylanmıştır. Böylelikle EHS’de korunan haklar bakımından bireysel başvuru hakkının önü açılmıştır.
BM EHS’ye ulaşmak için tıklayınız.
BM EHS Ek İhtiyari Protokole ulaşmak için tıklayınız.
EHS’ye bireysel başvuru ile AHİM’ne başvuru koşulları neredeyse aynıdır. Ancak bununla beraber bazı farklılıklar içermektedir, şöyle ki:
EHS’nin AİHS’ne göre korunan haklar bakımından kapsamı daha geniştir.
EHS’nin Komitesi’ne bireysel başvurunun yanı sıra kolektif başvuru da yapılabilmektedir. Örneğin Türkiye’deki bir STK, temsil ettiği grubun hak ihlallerine ilişkin başvuru yapabilir.
AİHM maddi ya da manevi tazminata karar verebiliyorken EHS’de tazminat kararı mümkün değildir. Ancak somut olaya ilişkin tedbir kararı verebilir.
Bireysel başvuru formu için lütfen tıklayınız.
Daha fazla detaylı (EN) bilgi için lütfen tıklayınız.